Küresel bir Emperyalist Savaşa karşı Acil Enternasyonal Toplantı Çağrısı (Mart 2025)

Ukrayna’dan Rusya’ya, Gazze’den Lübnan’a, Sudan’dan Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ne bütün bu savaş sahalarını yüzbinlerce insan cesedi dolduruyor. Binlerce kadın ve erkek hayatlarının geriye kalan bölümlerini harp malulü olarak tamamlayacaklar. Geçmiş kuşaklardan günümüze miras kalan bütün bir medeniyet en vahşi barbarlıkla imhaya terk edilmiş halde.

Böyle bir savaşın dizginlerinden boşalmasının sorumluları kim olursa olsun şu saptama tartışılamaz: Bu kaosu kışkırtan savaş emperyalizmin ürünüdür. Gezegenin doğal zenginliklerinden ve insan emeğinin sömürülmesinden beslenmek isteyen kapitalist sınıfların bu arzularının ürünüdür.

Gezegene hakim olan belli başlı kapitalist gruplar bunu zaten alenen ilan ediyorlar. Nitekim ABD’deki dünyanın en büyük iş çevrelerinin bankası J.P. Morgan’ın yöneticisi şöyle diyor: “Üçüncü Dünya Savaşı başladı bile. Birbirlerinden ayrı gibi duran çatışmalar aslında bir ülkeden diğerine koordine ediliyor.” (Fortune, 29 Ekim)

Evet, söz konusu olan büyük kapitalist güçler tarafından yönetilmekte olan bir savaştır. Ukrayna’nın ve Rusya’nın savaş alanlarından Gazze’deki soykırıma, Lübnan’ın caniyane işgalinden Sudan ve KDC’deki bitmez savaşa ve ABD’nin Çin’e karşı savaş hazırlıklarına kadar uzayıp giden tek ve aynı emperyalist savaştır.

Sadece silah sanayilerinin çıkarlarına hizmet eden ve bu yolda bütün kapitalist hükümetlerin kamu hizmetlerini talan etmelerine sebebiyet veren, tarihte benzerine tanık olunmamış askeri harcama artışlarına zemin hazırlayan bir savaş.

İşçilerin nesiller boyu uğruna mücadele ettiği emek ve demokrasi kazanımlarına karşı kapitalist hükümetlerin yürüttüğü “iç savaşı” hızlandıran bir “dış savaş”.

Bu toplu savaşa yürüyüşü engellemeye muktedir tek bir toplumsal güç vardır: Uluslararası işçi sınıfı. Bütün zenginlikleri üreten ve toplumdaki bütün ezilen kesimleri peşine takıp savaşa ve onun kaynağındaki kapitalist sömürüye nihai olarak son verebilecek tek güç odur.

İşte bu yüzden şunu ileri sürüyoruz: Her kim ki, barış ve halklar arasında kardeşlik için kararlı bir mücadele yürütmek istiyor, Biden’den Trump’a ve Netanyahu’ya, Putin’e, Zelenski’ye, Macron’a, Scholz’a, Starmer’e, Sanchez’e veya Albanese ve bunlarla birlikte hareket eden bütün savaş kışkırtıcısı hükümetlere karşı işçi hareketinin bağımsızlığı için mücadele etmekten geri duramaz.

Her kim ki barış ve halkların kardeşliği için kararlı bir mücadele yürütmek istiyor, bir taraftan Gazze’deki savaşı mahkum edip diğer taraftan NATO’nun Ukrayna’daki savaşını destekleyip ya da Çin pazarının kapitalistler tarafından yeniden ele geçirilmesi için sürdürülen ve ABD tarafından yürütülen savaş hazırlıklarına karşı çıkmamazlık edemez.

Her kim ki barış ve halkların kardeşliği için kararlı bir mücadele yürütmek istiyor, kendisi aleyhine 76 yıldır alınmış bütün kararlara karşı Filistin halkının kendi kaderini özgürce tayin etme hakkını savunmadan edemez.

Her kim ki barış ve halkların kardeşliği için kararlı bir mücadele yürütmek istiyor, Rus birliklerinin Ukrayna’dan, Ukrayna birliklerinin Rusya’dan, NATO birliklerinin Avrupa’dan, bütün yabancı birliklerin (özellikle Fransız birliklerinin) Afrika’dan, İsrail birliklerinin Lübnan’dan, Gazze’den ve Batı Şeria’dan çekilmemesini isteyemez.

Her kim ki barış ve halkların kardeşliği için kararlı bir mücadele yürütmek istiyor, her emperyalist ülkede emekçilerin gerçek düşmanının kendi hükümetleri olduğunu ve dolayısıyla kendi savaş kışkırtıcı hükümetlerini defetmeleri için emekçilerin sınıf mücadelesine destek olmaları gerektiğini ileri sürmeden edemez.

Her kim ki barış ve halkların kardeşliği için kararlı bir mücadele yürütmek istiyor, bu savaş için harcanan milyarların kapitalistlerden alınarak halkın ihtiyaçlarına harcanması için emekçi kitlelerle gençliğin “bu kirli savaş için tek kuruş, tek mermi, tek asker yok” sloganı altında seferber edilmesinin örgütlenmesine çalışmalıdır.

Her kim ki barış ve halkların kardeşliği için kararlı bir mücadele yürütmek istiyor, emekçiler adına konuşan vekillerin (ABD Kongresinde Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri, Avrupa parlamentosunda “Sol” vekillerin çoğunluğu ve Rus Dumasında “Komünist” Parti vekilleri) savaş kredilerini onaylamalarını mahkum etmelidir.

Savaş alanlarının dışında toplu mezarlarda ve sınır boylarında kadın ve erkek emekçiler, mezbahaya gönderilmiş askerler, gençler, köylüler ve mazlum halklar emperyalist savaşa karşı İşçi Enternasyonali için şu kavga bayrağını yükseltmeliler: “Bütün Ülkelerin İşçileri , Birleşelim!”

Kökenlerimizin farklılığından kaynaklanan aramızdaki politik ve sendikal anlayış farklılıklarına rağmen, biz, işçi hareketi militanları, örgütleri, partileri ve akımları olarak 2025 yılı Mart ayında Paris’te toplanacak olan ve küresel emperyalist savaşa karşı acil olarak bir araya gelerek güçlerimizi birleştirmek için yapılacak uluslararası toplantıya katılmaya karar verdik.


Bu çağrıyı imzalamak ve bu uluslararası toplantının hazırlanmasına katılmak istiyorsanız, lütfen bilgilerinizi internationalmeeting2025@gmail.com adresine gönderin:

  • Bir örgüt adına: örgütün adı ve yeri
  • Bireysel olarak: Ad, soyad, görev, ülke

İlk imzacılar

ABD: (unvanlar ve kuruluşlar yalnızca tanımlama amacıyla verilmiştir) Mark Burrows, Railroad Workers United (RWU) yayınlarının eski eş başkanı ve mevcut genel yayın yönetmeni, Chicago, Illinois; Nancy Wohlforth, eski emeritus başkan (emekli), Ofis ve Profesyonel Çalışanlar Uluslararası Sendikası (OPEIU), Venice, California; Ron Dicks, eski Bölge Direktörü (emekli), IFPTE (Profesyonel ve Teknik Mühendisler), San Francisco, Kaliforniya; Nnamdi Lumumba, Eş Başkan, Ujima Halkın İlerleme Partisi, Baltimore, Maryland; Desiree Rojas, Başkan, Sacramento Bölümü, Latin Amerika İlerlemesi için Emek Konseyi (LCLAA), Sacramento, Kaliforniya; Traven Leyshon, Başkan Yardımcısı, Vermont AFL-CIO, Montpelier; Mya Shone, Yönetim Kurulu, Sosyalist Örgütçü, Vallejo, Kaliforniya; Linda Thompson, AFSCME Emekliler Komitesi, MA Yeşil Gökkuşağı Partisi, Boston, Massachusetts; Jerry Levinsky, örgütçü, Batı Massachusetts AFL-CIO; Alan Benjamin, yayın kurulu üyesi, The Organizer gazetesi, New York; Millie Phillips, devam komitesi, LCIP, Oakland, California; Brandon Walker, Ujima, Baltimore, Maryland; David Walters, emekli üye, IBEW 1245, Pacifica, California ; Dan Kaplan, örgütleyici, AFT 1493, San Mateo, California; Allan Fisher, eski başkan (emekli), AFT 2121, Santa Cruz, California; Mark Vorpahl, kıdemli sendika temsilcisi, SEIU Local 49, Portland, Oregon; Connie White, devam komitesi, LCIP, Long Beach, California; Sabrina Peña-Young, devam komitesi, Bağımsız Bir Parti için Emek ve Toplum (LCIP), Chicago, Illinois; Sandy Eaton, Massachusetts Nurses United (emekli. ), Quincy, Massachusetts; Don Bryant, Cleveland Peace Action, Cleveland; Gary Votour, Sayman, Güney Carolina İşçi Partisi, Güney Carolina.

Afganistan: Afganistan Sosyalist Derneği; Afganistan Radikal Solu (LRA).

Almanya: (hepsi kendi adına) Daniel Cuadrado González, IG BAU üyesi; Thomas Dietzel; Thomas Elstner, ver.di üyesi; Andreas Gangl, ver.di işyeri temsilcisi; Karin Gerlich, emekli ver.di sendika sekreteri ve uluslararası barış aktivisti; Gudrun Hintermeier, IG Metall üyesi, Die Linke; Peter Hintermeier, DGB bölge başkanı, IG Metall üyesi; Joe Körner, öğrenci; Peter Kreutler, ver.di işyeri temsilcisi; Norbert Müller, IG Metall üyesi Norbert Müller, ver.di Yaşlılar Frankfurt ve Bölgesi Yürütme Kurulu Üyesi; Claudius Naumann, ver.di temsilcisi, Enternasyonalist Sosyalist Grup (ISG), IV. Enternasyonal üyesi; Ernst Neweling, ver.di üyesi; Sean Nowak, ver.di üyesi; Ruben Schenzle, ver.di üyesi; Klaus Schüller, EVG üyesi, Savaşa ve Sömürüye Karşı Uluslararası Emek Komitesi üyesi, İşçi Enternasyonali için, ISG üyesi; H.- W. Schuster, ver.di üyesi, ISG üyesi; Dietmar Schwalm, ver.di üyesi, DGB ve Die Linke im Hochsauerlandkreis; Jürgen Senge, Yürütme Komitesi ver.di bölgesi Düssel-Rhein-Wupper, NRW; Enternasyonalist Sosyalist Grup (ISG)

Avustralya: Workers International Discussion; Juan González, organizatör, Workers International Discussion (Melbourne).

Avusturya: Matthias B. Lauer, ACUS.

Azanya (Güney Afrika): Mandlenkosi Phangwa, IV. Enternasyonal’in Azanya bölümünün koordinatörü; Tatum Phangwa, IV. Enternasyonal Azanya Bölümü Koordinatörü; Tatum Phangwa, IV. Enternasyonal, Kadın Sekreterliği; Siyasanga Mancotywa, IV. Enternasyonal, Gençlik Sekreteryası; Ashraf Jooma, IV. Enternasyonal Azanian Bölümü Genel Sekreteri; Collen Mafa, IV. Enternasyonal; Collen Mafa, ILAWU, Bağımsız Özgürleştirilmiş Müttefik İşçiler Sendikası Başkanı; Miles Nomiya, WozaWork İşsiz İşçiler Topluluğu Organizatörü; Nicole Trom, Umntu Ngumntu Ngabantu Vakfı Başkanı; Fatima Mohloase, Caucus of Black Women Başkanı; Busisiwe Seabe, öğrenci ve feminist aktivist. Luboni Mbozomane, IV. Enternasyonal’in Azanian bölümü üyesi; Ismael Parkies. Enternasyonal’in Azeri bölümü üyesi; Ismael Parkies, IV. Enternasyonal; Bongani Vilakazi, Güney Afrika Topluluğu İş İnisiyatifi; Lebogang Phanyeko, kendi adına; Bofelo Mputlane, şair, yazar, aktivist ve sanatçı; Mpho Booysens, Güney Afrika İşsizler Forumu; Mpho Mokoena, IV. International üyesi; Justice Coshi, IV. International; Benjamin Chisare, Güney Johannesburg Kriz Komitesi; Simon Mgwebelunde, Güney Afrika’ya göç eden Malavili aktivist; Mzwandile Lomo, emek aktivisti, NUMSA sendika temsilcisi.

Bangladeş: Devrimci Demokrat Parti; Amlan Dewanjee, gazeteci; Badruddoja Chowdhury, IV. Enternasyonal; Zainal Abedin, Patia Chittagong Çiftçiler Derneği; Morshed Alam, Demokratik İşçi Partisi; Abbasuddin, Demokratik Giysiler Federasyonu Genel Sekreteri; Salma Akhtar Shilpi, Bangladeş Jatio Shramik Federasyonu (BJSF) Genel Sekreteri; Harun’s Rosid, Bangladeş Demiryolu İşçileri; Sheikh Rabiul Islam, Örgütlenme Sekreteri, CORQI Bölümü; Abdur Rashid, BJSF; Sabuj Das, Gençlik Federasyonu; Shamim Ara; Mozibor Rahman; Alak Kumar Da, Hindu Budist Hıristiyan Birliği, Parishad; Abul Kashem Dulal, Bangladeş Ulusal İşçi Federasyonu, Comilla.

Belçika: Anne Vanesse, Pierre Van Dooren, “Les Amies et les Amis de Rosa Luxemburg” çevresi için; Organisation socialiste internationaliste/Uluslararası Sosyalist Örgüt.

Benin: Beninli Troçkistlerin İrtibat Komitesi.

Botsvana: Lilo Tamocha, gençlik aktivisti.

Burundi: Hatungimana Richard, İşçi ve Demokrasi Partisi (PTD-Twungurunani) Başkanı; Ndayatuke Désiré, Cercle de réflexion sur la culture café au Burundi (CERCABU) Başkanı; Sinzinkayo Jérôme, PTD Genel Sekreteri ve La Tribune libre des travailleurs et de la démocratie yayın kurulu üyesi; Haziyo Frère, Burundi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi ve PTD yönetim kurulu üyesi; Nisubire Nestor, eğitim sektöründe sendikacı (CONAPES); Nininahazwe Alice, profesyonel muhasebeci ve PTD aktivisti; Kayuku Liliane, banka çalışanı; Nzoyihera Thierry, otel garsonu; Ntihwanya Clément Robert, özel bir şirkette bilgisayar bilimcisi.

Büyük Britanya: Jane Doolan, Unison Ulusal Yürütme Komitesi üyesi (ad personam); Audrey White, Liverpool; Mike Calvert, Unison Islington Şube Sekreter Yardımcısı; Nick Phillips, Unite Community Union (ad personam); Henry Mott, Unite Community Union (ad personam); Charlie Charalambous. Haiti: Berthony Dupont, “Haïti Liberté” editörü Hindistan: Nambiath Vasudevan, sendikacı, Mumbai; Subhas Naik Jorge, sendikacı, Goa; Denzil Cheruvathoor, sendikacı, Mumbai; Franklin de Souza, sendikacı, Mumbai; Gausuddin Shaikh, sendikacı, Mumbai.

Cezayir: Enternasyonalist Sosyalistler Örgütlenme Komitesi (COSI) adına Aïcha F., Amel B. ve Abdelkader Bentaleb; Cercles des jeunes pour le socialisme (CJS) adına Mouloud H., Nourredine H. ve Amar T.; Mohamed Bouguerra, sendika aktivisti; Nadine Kahina, işçi aktivisti.

Çin: Çin’de Emek Eylemi; Apo Leong.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti: Kaneke Kanyanduru Rodrigue, Kalemie’deki Tanganyika eyaletinde Bağımsız Demokratik İşçi ve Köylü Partisi (PDITP) Komitesi Koordinatörü; Shabilepa Musimbi Gaius, Bukavu’daki Güney Kivu eyaletinde PDITP Komitesi Koordinatörü; Kibally Yunga Marcel, Lubumbashi’deki Haut-Katanga eyaletinde PDITP Komitesi Koordinatörü; Muhindo M. Sambo Frédéric, Goma’daki Kuzey Kivu ilinde PDITP Komitesi Koordinatörü.

Fas: Mohamed Bentouhami, avukat, Al Hoceïma; Moufid Zekkaghi, avukat, Tangier; Mohamed el-Mansouri, avukat, Rabat; Mohamed Dalouh, avukat, Al Hoceïma; Karam Lamqaddam, avukat, Al Hoceïma ; Abdessamad El jaziri, avukat, Al Hoceïma; Azzeddine el-Mommouhi, avukat, Nador; Mouad Bentouhami, stajyer avukat, Al Hoceïma; Ahmed Lemkenfi, gazeteci;Ahmed Rabeh, öğretmen, Nador; Mohamed Jedraoui, işçi, Al Hoceïma; Mohamed Benhaddou, eğitim sendikacısı, Errachidiya; Thami Laamoum, eğitim sendikacısı, Tetouan;Mohamed Saddik Abakhkhar, sol kanat aktivisti, Meknes; Btissam Chakir, doktora öğrencisi ve araştırmacı, Meknes; Mourad el-Ajbari, öğretmen, Toulouse, Fransa; Mohamed Dahak, emekli eğitim sendikacısı, Oujda.Ad BC, UMT sendikacısı, Kazablanka; Mohamed Attabi, ulusal taşımacılık sendikası başkanı (UMT); Mohamed el-Ghoulbzouri, ulusal yüksek öğrenim sendikası UMT yerel ofis sekreteri; Khalid Salhi, ulusal yüksek öğrenim sendikası UMT ulusal sekreter yardımcısı; Habil Bouras, işsiz, Al Hoceïma; Mohamed el-Ajbari, ticaret sendikacısı (Al Hoceïma); Y.Lamine, “Lettre ouvrière et d’informations” bülteninin editörü; Omar AB, öğretmen, Agadir; Azizi Jbari, hijyen işçisi, UMT sendikacısı, Tétouan; Sanaa Ahayek, hukuk doktora öğrencisi, Tétouan.

Filipinler: Partido Mnanggagwa (İşçi Partisi, PM).

Filistin: Naji El Khatib, Tek Demokratik Devlet Girişimi (ODSI)-Filistin, tek bir demokratik devlet için girişim.

Fransa: Parti des travailleurs (PT; İşçi Partisi)

Güney Kore: Sang Su Ha, Belgesiz İşçiler Merkezi Direktörü, CTSP; Sung He Jung, CTSP Yürütme Komitesi üyesi; Young Be Sine, CTSP Yürütme Komitesi üyesi; Jung Sikhwa, CTSP Yürütme Komitesi üyesi; Mikyung Cha (Seraphina), bağımsız araştırmacı, Friends of Asia’nın kurucusu, Asia Dignity Freedom and Democracy’nin eş editörü.

İran: Kaveh Nematipour.

İspanya devleti: Juan Martin Moreno; Soelí Lemes de Souza, Brezilya vatandaşı; Rakel Saiz Querendez, CNT aktivisti, Bask Bölgesi; Jacinto Duran Largo, ESK sendikacısı; Andeka de Miguel Zabala, bir devlet okulunun iş konseyi başkanı; Miguel García Murillo; Juan Manuel Lodosa, anti-emperyalist aktivist, Bizkaia; Reme Martín Rodríguez, LAB, MPB, OK; İspanya Devleti Troçkist İrtibat Komitesi (CETEE). Sri Lanka: Saman Mudunkotuwage; Saman Panapura; Nandasiri Thenuwara.

İsviçre: İsviçre’deki OCRFI aktivistleri (Tribune Ouvrière/Büezer Tribüne).

İtalya: “Barış için Okul” derneği, Torino; Arancio Viviana, FLC-CGIL sekretaryası üyesi, Caltanissetta; Sergio Bonsignore, FLC-CGIL sekretaryası üyesi, Caltanissetta; Giuseppina Calabrese, FLC-CGIL genel kurul üyesi; Rita Campioni, sosyal ve demokratik haklar aktivisti, Voghera; Franco Cilenti, ‘Lavoro e Salute’ dergisi yöneticisi; Giovanni Cocchi, sosyal ve demokratik haklar aktivisti, Bologna; Lillo Corda, Sivil Hizmet-CGIL Genel Kurul üyesi, Caltanissetta; Loretta Deluca, Rifondazione Comunista Leini-Torino şubesi sekreteri; Marina Dell’Utri, FLC-CGIL Genel Sekreteri, Enna; Lillo Fasciana, FLC-CGIL Ulusal Meclis üyesi; Dario Granaglia, IMF İl Meclisi üyesi, Turin ; Daniele Grego, ICFTU okulu genel kurulu üyesi, Piemonte; Monica Grilli, FLC-CGIL okulu ulusal meclisi üyesi; Tonia Guerra, Rifondazione Comunista ulusal liderliği üyesi; Giovanni Di Martino, FLC-CGIL sekretaryası üyesi, Enna; Basilia Lotario, “Proteo Fare Sapere” başkanı, Enna; Gabriella Mancuso, FLCCGIL genel kurulu başkanı, Enna ; Giuseppe Micciché, FLC-CGIL Genel Sekreteri, Enna; Alberto Musca, “Proteo Fare Sapere” Başkanı, Caltanissetta; Elisabetta Raineri, Tribuna Libera Editörü; Adriana Riggi, FLC-CGIL Genel Kurul Üyesi, Caltanissetta; Diego Stagno, FLC-CGIL Genel Sekreteri, Caltanissetta; Lorenzo Varaldo, aylık “Tribuna Libera” dergisi Koordinatörü; Vanna Ventre, “Tribuna Libera” Editörü.

İzlanda: Marzuk Ingi Lamsiah Svanlaugar, İzlanda Sosyalist Partisi (Sosialistaflokkur Adaları) üyesi; Karl Hedinn Kristjansson, İzlanda Sosyalist Partisi (Sosialistaflokkur Adaları) üyesi.

Kanada: Pamela Mubeza, Savaş ve Sömürüye Karşı Komite üyesi ve kadın hakları aktivisti; Steven Joe Ntacyibuze, Savaş ve Sömürüye Karşı Komite üyesi; Felix Bwitonzi, Savaş ve Sömürüye Karşı Komite üyesi; Roya Roya, Savaş ve Sömürüye Karşı Komite üyesi; Paul Nkunzimana, emekli üniversite profesörü; Xjeneb, Savaş ve Sömürüye Karşı Komite üyesi; Maher Kamal, Savaş ve Sömürüye Karşı Komite üyesi; B. Ross Ashley, Kanada’daki Troçkistlerin İrtibat Komitesi üyesi.

Macaristan: Macaristan’daki IV. Enternasyonal’in Macaristan’daki destekçileri; Somi Judit, işçi aktivisti.

Meksika: Israel Cervantes, Generando Movimiento (Meksika’daki General Motors’ta çalışan işçi); Fernando Serrano Monroy, Chiapas’taki Colegio de Bachilleres’in Bağımsız Akademik ve İdari İşçiler Sendikası (SITAACOBACH) Genel Sekreteri; Juan Carlos Vargas Reyes, Yeni İşçi Merkezi Ulusal Yürütme Komitesi; Muriel Ernesto Gómez Alvarado, Merkezi Mücadele Konseyi Bölüm 40, Eğitim İşçileri Ulusal Koordinasyonu (CNTE) ; Fernando Márquez Duarte UAW 2865; Liliana Plumeda, Ulusal Eğitim İşçileri Sendikası (SNTE) Bölüm 2; Raymundo Blas, inşaat işçisi, LCI aktivisti, CORQI; Marco Rojo, Ulusal Uygulama İşçileri Sendikası; Catalina Miranda, SNTE Bölüm 37; Irma Moran, Aşağı Kaliforniya Kolektif Direnişçileri; Laura Alejandra Rivera Arvizu, profesör; Luis Carlos Haro Montoya, tarihçi; Rosemberg Pérez García SNTE Bölüm 40; Daniel Gómez Meza SNTE Bölüm 40, CNTE; Jorge Manuel Arcia Nájera, emekli, Bölüm 7 SNTE; CNTE; Russell Aguilar, emekli Bölüm 7 SNTE, CNTE; Marian Nuñez Lugo, UABC öğrencisi; Hiram Vidal, öğrenci ve işçi; Carlos Uriel Salmerón, psikoloji öğrencisi; David Martínez, tarihçi; Christian Santana González, UABC öğrencisi; Manuel Ángeles, spor gazetecisi; Jesús Casillas Arredondo, öğretmen; Raúl Ramos Sánchez, UABC öğrencisi; Gilberto Montes Vázquez LCI; Roger Cerda, emekli, Bölüm 7 SNTE; Ana Lilia Escalante, LCI; Fredy Rodríguez Mavi Motosiklet Taksileri Kooperatifi; Colectivo Generando Movimiento, Meksika’daki General Motors işçileri; Mexicali Filistin Halkının Davasıyla Dayanışma Komitesi.

Mısır: Essam Chaaban, gazeteci, yazar; Haby al-Masri, gazeteci.

Moldova: Leonid Chornykh, Marksist örgüt “Kızıl Kama” adına.

Pakistan: Anwer Gujjar, Başkan, Tüm Pakistan Sendikalar Federasyonu (APTUF); Nasir Gulzar, Enformasyon Sekreteri, APTUF; Rubina Jamil, Genel Sekreter, APTUF; Zarqa Sohail, Başkan, Punjab Çalışanları Sosyal Güvenlik, Personel Hemşireliği Sendikası, Punjab Sosyal Güvenlik Çalışanları ve Hemşireler Sendikası; Fahad Munir, Gençlik Örgütü Aktivisti; Saniya Bibi, Punjab Kadın Rickshaw Sürücüleri Sendikası; M. İlyas, Sekreter Yardımcısı, APTUF; Amna Ali, Pencap Öğretmenler Derneği; Main Khalid, Başkan, Demiryolu İşçileri Sendikası; Muhammad Tahseen, Halkın Hakları Eylem Komitesi; Direktör Faiz, Indopak Forum Barış Vakfı; Sajid Kazmi, Genel Yayın Yönetmeni; Adeeba Akram, Öğretmen; Bonded Labour Liberation Front; Syeda Ghulam Fatima Gilani, Genel Sekreter, Bonded Labour Liberation Front Pakistan; Rashed Rahman, Editör; Farzana Bari; Yasir Gulzar, Uluslararası İlişkiler Sekreteri (APTUF); Muhammad Imran, Temsilci, Qadri Mühendislik Çalışanları Sendikası; Zulifqar Ali (Kasur), Genel Sekreter, Dokuma İşçileri Sendikası, Kasur Bölgesi; Rahmat Ullah, Sekreter, Gençlik Bölümü, Tüm Pakistan Sendikalar Federasyonu; Bilal Ahmad Sial, Başkan, Shezan Uluslararası İşçiler Sendikası, Sayman, Pakistan İşçiler Federasyonu;Aliya Jabeen (Gujranwala) Başkan, Hemşireler Derneği (PESSI) Gujranwala Bölgesi; Shahid Iqbal Daskavi, Gazeteci; Ameen Shah Al Hammd, Matbaacılar Sendikası APTUF, Punjab; Mian Zahid, Birinci Başkan Yardımcısı, Sanati Mazdoor Welfare Society, Labour Welfare Society, Labour Colony ;Muhammad Khalid, Üye, Sazgar Mühendislik İşçileri Sendikası; Mirza Riffat ul Beg, Genel Sekreter, PEL İşçileri Sendikası; Mohsin Ilyas, Genel Sekreter, Paket İşçileri Sendikası, Kurucu Üye; Sanati Mazdoor Etihad (Birleşik Sanayi İşçileri – Pakistan) ;Faiqa Shahbaz, Genel Sekreter, Kadın İşçiler Sendikası, Emekçi Kadınlar Birliği; Aima Gulzar, Genel Sekreter, APTUF, Punjab; Sajid Shah, İcra Kurulu Üyesi, Demiryolları İşçileri Sendikası, Demiryolcular Birliği; Mahpara Alam, Öğretmenler Sendikası, Punjab ; Kamran Sagheer, Başkan, Nisar Sanat Basın İşçileri Sendikası; Amir Saeed Rawn, Avukat, Pakistan Yüksek Mahkemesi, eski Genel Sekreter, Yüksek Mahkeme Baro Konseyi; Nasir Mahmood Bilgi Sekreteri, Tüm Pakistan Sendikalar Federasyonu, Pencap ; Shahzad Masshi, Başkan, Mazdoor Union Belediye Komitesi, Kot Radha Kishan İşçi Sendikası; Muhammad Shabaz Bhatti, Muller ve Phipps İşçi Sendikası; Shafiq Khan, Başkan, PC Otel Çalışanları Sendikası; Ameer Abdullah Nayazi, Başkan, J & P Mahkemeleri İşçi ve Personel Sendikası, Yargı Personeli.

Portekiz: İşçi Partisi Platformu; Raquel Varela, profesör, tarihçi; Mário Tomé, emekli albay, “Nisan Yüzbaşısı”, eski UDP milletvekili, UDP eski Genel Sekreteri, İskoç Sosyalist Ağı üyesi; Pedro Viegas, mühendislik profesörü.

Romanya: Constantin Cretan, Başkan, Ulusal Emek Federasyonu (NFF); Luliu Iulian Pauna, İcra Başkanı, Oltenia Ulusal İşçi Sendikası; Gheorge Militaru, İcra Başkanı, Jiu Vadisi Ulusal İşçi Sendikası; Tiberiu Grigoriu, İcra Başkanı, Romanya İşçi Birliği; Marioara Cretan, Başkan, FNM Kadın Örgütü.

Rusya: Alexander Voronkov, Sovyet Sonrası Alanın Sol Aktivistleri Birliği.

Suriye: Haji Mustapha Bassam, Dünya Suriye Koordinasyonları Birliği (USCAW) Siyasi Büro Başkanı; Faraj Barakhdar, şair (sürgünde).

Togo: Messan Lawson, Emeğin Demokratik Partisi/Kurtuluş (Parti démocratique des travailleurs/L’Émancipation) Ulusal Sekreteri.

Tunus: Alaa Talbi, tarih araştırmacısı; Lotfi Guesmi, işçi aktivisti.

Türkiye: Munzur Pekgüleç, Türk-İş’e bağlı Deri-İş Sendikası’nın eski başkanı; Metin Ebetürk, DİSK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası’nın (Sosyal-İş) eski başkanı; Mehmet Özgen, eski Türkiye Emek Partisi (TEP) yöneticisi; Hülya Havadır, İKEP, Ankara; Kadrican Mendi, İKEP, Adapazarı; Sevim Şimşek, İşçi Partisi (İKEP) lideri.

Ukrayna: Victor Sidorchenko, Sovyet Sonrası Alandan Sol Aktivistler Birliği; Andrei Moryak, enternasyonalist aktivist.

Yunanistan: Andreas Guhl; Sotiria Lioni.

Zimbabve: Mafa Kwanisai Mafa, Chimurenga Vanguard OC Zimbabwe Bölümü, Başkan; Arasiah Phiri, Kadın İşleri Sekreteri, Zimbabwe Ulusal Öğretmenler Birliği, Chimurenga Vanguard; Kudakwashe Shambare; Zimbabwe PanAfrika Sosyalist Hareketi; Tafirenyika Shoko, Zimbabve Pan Afrika Sosyalist Hareketi; Mkondo Tungamirayi, Pan Afrika Öğrenci Derneği; Nathan Ndlovu, Pan Afrika Öğrenci Derneği; Takudzwanashe Taringa, Pan Afrika Öğrenci Derneği; Tinashe T. Maenzanise, Pan Afrika Öğrenci Topluluğu; Albert Chimhofu, Zimbabve Öğrenci Birliği Kongresi; Tipei Loratta Dube, Filistin Dayanışma Konseyi; Ntandoyenkosi Ayanda Ndhlovu, Zimbabve Öğrenci Birliği Kongresi; Shadreck Matindike, Zimbabve Pan Afrika Sosyalist Hareketi; Pianos Mugomba, Zimbabve Öğrenci Birliği Kongresi; Victor Maride, ZANU PF; Caleb Kuranga, Zimbabve Pan Afrika Sosyalistler Hareketi; Fortune Madondo, Zimbabve Gençlik Forumu; Tapiwanashe Chikwinho, Zimbabve Panafrikan Sosyalistler Hareketi; Runesu Gumbo, Zimbabve Öğrenci Birliği Kongresi;Memory Rudo Mupandawana, Zimbabve Panafrikalı Sosyalistler Hareketi; Isabel Shumba, Zimbabve Panafrikalı Sosyalistler Hareketi; Tanaka Chipere, Zimbabve Panafrikalı Öğrenci Topluluğu; Rhoda Mafa, Zimbabve Öğrenci Birliği Kongresi.

Trump’ın seçilmesi işçi hareketinin yöneticilerinin politikalarının yenilgisidir

— IV. Enternasyonal’in Yeniden Teşkili için Örgütlenme Komitesinin (OCRFI) Bildirisi

5 Kasım 2024 tarihinde ABD’de Trump’ın başkan seçilmesi dünyanın en güçlü kapitalist ülkesinde burjuvazinin egemen fraksiyonları için, uluslararası planda olduğu kadar ülkesel planda da artık egemenliklerini geleneksel araçlarla sürdürebilmelerinin mümkün olmadığının fiili ifadesidir. Amerikan burjuvazisi ancak sosyal sınıflar ve devletlerarası ilişkilerde geleneksel ilişki tarzlarından kurtulmak yoluyla karşı karşıya kaldığı sorunların çözebileceğine inanıyor.

Bu durumun kökünde yatan şey üretim araçlarının özel mülkiyeti üzerine temellenmiş kapitalist sistemin açmazıdır. Bu ise Marksistlerin en başından beri tahlil ettikleri şeydir. Marx’ın “Kapital”inde, Lenin’in “kapitalizmin en üst evresi Emperyalizm”de ve Troçki’nin kapitalizmden sosyalizme “Geçiş Programı”nda üretici güçlerin gelişiminin artık durduğu saptamalarında (çünkü artık üretici güçler değil yıkım güçleri devrededir) ifadesini bulan kesintisiz Marksist tahlillere dayanır. Gene bu durumun kaynağında giderek artan miktardaki kullanılabilir sermayelerle onların değerlenme sahalarının anemik (kan kaybettirici) karakteri arasındaki ürkütücü uçurum yatıyor. Bu çelişki kapitalist sınıf için en yapay yollar da dahil olmak üzere bütün imkanlar kullanılarak yeni sermaye değerlenme sahalarının açılmasını gerektiriyor ki, bu da ister istemez var olan krizi daha da ağırlaştırıyor.

Devamı

5 Kasım’ın önemi: Bundan sonra ne yapmalı?

— ABD Socialist Organizer (Sosyalist Örgütçü) açıklaması, 9 Kasım 2024

Sermaye medyasının 5 Kasım seçimleriyle ilgili açıklamalarına bakacak olursak, seçmenlerin dramatik bir şekilde faşizme doğru sağa kaydığı ve ABD işçi sınıfı ile Siyah, Yerli ve Renkli Halk (BIPOC) topluluklarının tarihi bir yenilgiye uğradığı sonucuna varmak gerekir. Ama yanılıyorlar.

5 Kasım’da yenilgiye uğrayan işçi ve BIPOC topluluklarının yanlış yönlendiricilerinin Demokrat Parti’ye yönelimi ve yine onların – söylemleri ne kadar radikal olursa olsun- Demokratları desteklemenin bir şekilde yükselen faşizm dalgasına karşı bir siper olabileceği yönündeki yanlış beklentileriydi. Ama beklentinin kendisi doğru değil.

Doğru, çalışan insanlar ve ezilen BIPOC toplulukları ciddi bir darbe aldı. Doğru, cesaret kazanmış bir hükümetin ve kurumsal elitin saldırıları artacaktır.

Ama ancak ABD sendikal hareketinin ve BIPOC örgütlerinin onarılamaz bir şekilde parçalanması ve göçmenlerin topluca sınır dışı edilmiş olması bir yenilgi anlamına gelirdi; ki henüz böyle bir durum söz konusu değildir.

Şu anda yenildiğimizin iddia edilmesi, artık emekçilerin ve BIPOC topluluklarının durumu tüm sömürülenler ve ezilenler lehine çevirme şansının kalmadığını söylemek anlamına gelecektir. Oysa bugün bizim hala yapabileceğimiz ve gecikmeksizin yapmamız gereken bu doğrultuda mücadeleye girmektir.

Trump’ın Oyu Artmadı, Yükselen Sağcı Bir İrade Yok! Olan Demokratlara Karşı Bir Referandumdu!

Trump’ın sirkine herkes kanmadı. Giderek artan sayıda seçmen bir protesto biçimi olarak seçim günü evde kaldı. Buna “Katılımda Çöküş!” adı verildi.

Oyların %93’ü sayıldığında, Trump oy kullananların yaklaşık %50,5’i tarafından seçilirken, Harris oyların %47,9’unu aldı. Oy verme yaşındaki nüfusun sadece %26’sının Trump’a oy vermiş olması dikkat çekicidir. Aslında, Trump 2020’de aldığından daha fazla oy almazken (yaklaşık olarak aynı oyu aldı), Harris 2020’de Biden’ın aldığından 10,9 milyon daha az oy aldı.

Sadece bu istatistikler bile Trump’ın Amerikan halkından sağcı bir yetki aldığı iddiasını yalanlıyor. Sağcıların oyları artmadı ama Demokratların oyları kesinlikle düştü: yaklaşık 11 milyon!

Demokrat Parti, milyarder sınıf tarafından finanse edilen ve kontrol edilen kapitalist bir partidir. İşçilerin çıkarlarını ilerletmek için kullanılamaz. Harris’in kampanyası, geçmiş Demokrat başkanların geleneklerini izleyerek, emekçileri yabancılaştırdı ve Cumhuriyetçilerin zaferine giden yolun açılmasına yardımcı oldu. Nebraska ve Missouri gibi Trump’a oy veren kırmızı eyaletlerde bile aynı sandıkta asgari ücretin artırılması ve ücretli hastalık izninin yürürlüğe sokulması gibi işçi yanlısı önlemlerin kabul edilmiş olması dikkat çekicidir. Sermaye medyasının bizi inandırmak istediği gibi sağın bir sandık zaferinden çok uzak bir durumdayız.

Demokratların Fiyaskosunu Açıklayan Bazı Nedenler

  • Newsweek dergisi (7 Kasım) “Demokratlar Harris’i Neden Reddetti?” başlıklı bir haber yayınladı. Derginin ana cevabı ekonomiye odaklanıyordu. “Seçmenler COVID sonrası yıllardaki yüksek enflasyon nedeniyle hayal kırıklığına uğradı. … Ekonomik kriz büyük ölçüde göz ardı edildi ve böylece seçmenler hayal kırıklıklarının acısını Harris’ten çıkardı.”
  • Intercept dergisi (7 Kasım) bu konuda Kuzey Philadelphia’da çalışan Kandice Cabeza’dan bir alıntı yaptı:
    • “Siz [Harris] insanlar için ne yapıyorsunuz? Hayat pahalılığı, gıda, tıbbi yardım, sağlık faturaları gibi konularda ne değişiyor? Bu konuda bir şey duymadım. Kimin Bir Numara olacağı konusunda kavga ediyorlar, peki ya biz?”
  • Kamala Harris’in kampanyası öncelikle savaş suçlusu Dick Cheney gibi “neo-conları” hedef aldı. Bu “merkeze doğru taktiksel kayma” kampanyasına yeni seçmenler kazandırmadı; hatta pek çoğunu uzaklaştırdı.
  • Harris kampanyasında, Trump’ınkilerden neredeyse hiç ayırt edilemeyen sert sınır ve göç politikaları savunuldu. Harris Trump’ın politikalarını reddetmedi. Bunun yerine Trump’ı sadece Biden/Harris yönetimi sırasında bu politikanın uygulanmasını engellediği için eleştirdi.
  • Biden gibi Harris de İsrail’in Gazze’deki (Lübnan ve Batı Şeria’da da) soykırımını destekledi ve bu konuda Soykırım Joe’dan ayrı düşmeyi reddetti. Üstelik anketler seçmenlerin ateşkesi desteklediğini ve birçoğunun da ABD’nin İsrail’e silah sevkiyatına son vermesini desteklediğini göstermesine rağmen.
  • Harris’in büyük ölçüde gizli tutulan ekonomik planı Wall Street ve Silikon Vadisi tarafından hazırlanmıştı. Çalışan insanların ihtiyaç ve taleplerine hitap etmiyordu.
  • Kürtaj hakları konusunda: Demokratlar, kadınların Trump’ın kürtaj yasaklarına ve SCOTUS’un (ABD Yüksek Mahkemesi) kararlarına karşı çıkacağına güveniyordu. Bu Harris’in kampanyasının en önemli sloganlarından biriydi. Bunun kendilerini başarıya taşıyacağını umuyorlardı.

Oy kullanan kadınların yüzde elli dördü Demokratlar için oy kullandı, ancak bu hiçbir şekilde bir seferberlik değildi. Kadınlar, Trump’a oy veren eyaletlerde bile oy pusulaları yoluyla meseleyi kendi ellerine aldılar. (Bu eyaletlerin 10’undan yedisi kürtaj yanlısı önlemleri kabul etti. Güneydeki kilit eyalet Florida’da da %60’lık bir baraj olmasaydı, kürtaj hakkı lehine kullanılan %57 oy başarılı olacaktı).

Harris’in de Biden gibi kadınlara sunabileceği hiçbir şey yoktu; Harris’in pozisyonu, sadece masasına bir yasa tasarısı gelirse imzalayacağı yönündeydi. ABD’deki kadınlar, bunun çıkmaz ayın son Çarşambası demek olduğunu biliyorlar.

Demokratlar, bu konuda, Kongre’nin kontrolünü ellerinde bulundurdukları esnada harekete geçmediler. Her bütçe yasasına onay verdiler – kürtaj finansmanını kısıtlayan Hyde Değişikliği’ni içeren bütçe de bunun içerisinde olmak üzere. Bu, Demokratların kürtaj konusundan her seferinde nasıl kaçtıklarının sadece bir örneğidir.

İşçi Hareketi Neden Çok Önemli

Yaklaşık 10 milyon üyeli sendika federasyonunun – işçi bürokrasisi aracılığıyla – Demokrat Parti’ye bağlılığının devam etmesi, karşılaştığımız en büyük engeldir. Bağımlı işçi hareketi her seçimde Demokrat Parti adaylarına milyonlarca dolar katkıda bulunmaktadır. Bu sendikalar milyonlarca üyesini telefon bankacılığı ve kapı çalma faaliyetleri için seferber ediyorlar. Bağımlı işçi hareketinin desteği olmadan Demokrat Parti adaylarının hiçbir şansı olamaz. Oysa bu kaynaklar siyasi bir alternatif inşa etmek için kullanılabilir.

Bağımlı işçi hareketinin Demokrat Parti’ye boyun eğmeye devam etmesi, nihayetinde Demokratların fiyaskosunu açıklayan ana faktördür.

Joe Biden’ın Birliğin Durumu konuşması sırasında UAW (Otomobil İşçileri Sendikası) Başkanı Shawn Fain’ın öne çıkarılması ve kendi onayıyla ulusa Demokrat Parti’nin “en iyi dostu” olarak sunulması ile bu tabiiyet ve kooptasyon özellikle görünür oldu. Biden’ın bu konuşmasının Gazze’deki soykırımı sürdürmek ve Ukrayna’daki bitmek bilmeyen savaşı körüklemekle ilgili olduğu ve kendisine Soykırım Joe lakabını kazandırdığı unutulmamalıdır.

İhtiyaç duyulan şey, emek hareketinin Demokrat Parti’den kopması ve BIPOC ve işçi sınıfı örgütleriyle ittifak halinde bir İşçi Partisi inşa etme mücadelesine demir atmasıdır. Ve bu, her iki kapitalist partiden de temiz bir kopuş olmalıdır.

Engelleri Aşmak

Bize göre, tüm Demokrat Parti’nin peşinden ayrılmayanlar, başta işçi sendikalarının bürokratları, Sivil Toplum Kuruluşları (STK’lar) ve AOC-DSA-Bernie [AOC: Alexandria Ocasio-Cortez ve Bernie Sanders, Demokrat Parti’nin sol kanadını oluşturan DSA (ABD Demokratik Sosyalistleri) grubuyla ilişkili politikacılar – çn.] kanadı olmak üzere herkes, emekçilerin ve ezilen BIPOC topluluklarının emek, ekonomik ve diğer sosyal adalet hakları için verdikleri mücadelede karşılarına çıkan en büyük engellerdir.

Bernie Sanders Harris’i “işçi sınıfını terk etmekle” suçladı ve şu soruyu sordu: “Demokrat Parti’yi kontrol eden büyük şirketler ve yüksek maaşlı danışmanlar bu felaket kampanyadan gerçek bir ders çıkaracak mı?” Aslında sorunun kendisi Sanders’ın uzun zamandır üstlendiği rolü özetliyor: Bağımsız siyaseti yükseltmeye yönelik her türlü girişimi kapitalist Demokrat Parti çerçevesi içerisine geri döndürmek.

Daha “solcu” bir dille, başkanlık seçimlerinin arifesinde ABD Demokratik Sosyalistleri (DSA) liderliği “İşçiler Daha İyisini Hak Ediyor” başlıklı bir bildiri yayınladı. Şöyle diyorlar: “Eğer Trump kazanırsa, suç Kamala Harris’in ve Demokrat Parti kurulu nizamının olacaktır.”

Ve bir dahaki sefere “Yeni bir işçi sınıfı siyasi partisi inşa etmek isteyen daha fazla adaya ihtiyacımız olacak” diye de ekliyorlar.

DSA bir İşçi Partisi’nden, kapitalizmin ikiz partilerinden bağımsız bir siyasi parti inşa etmekten bahsetmiyor. DSA liderliği Demokrat Parti’de reform yapmaktan ve onu bu “yeni kitlesel işçi sınıfı partisine” dönüştürmekten bahsediyor.

Peki ama DSA kimi kandırmaya çalışıyor? Sadece son dönemde yaşanan bir-iki olaya bakmamız yeterli: DSA üyeleri Jamaal Bowman ve Cori Bush’un Temsilciler Meclisi’nden çıkarılmasında ve Jessica Cisneros’un önemli bir Teksas yarışında Demokrat Parti adayı olmasının engellenmesinde Demokrat Parti etkili olmuştur.

DSA liderliği tüm bunlara karşın Demokrat Parti ön seçimlerine katıldı. DSA liderliği, geçtiğimiz 6 Ağustos’ta Tim Walz’un başkan yardımcısı adayı olarak gösterilmesini “DSA’nın ve solun büyük zaferi” olarak sundu. 

Daha da kötüsü, 20 Nisan’da Kongre’de hem AOC hem de Cori Bush, Ukrayna’daki savaşı körüklemek için 61 milyar dolarlık ek askeri harcamayı ve ABD’nin Çin’e karşı askeri provokasyonları için 8 milyar dolarlık ek harcamayı desteklemek üzere oy kullandılar – tüm bunlar DSA liderliğinden tek bir protesto sözcüğü bile duyulmadan yapıldı!

Siyahların Kurtuluşları için meşru taleplerini Demokrat Parti’ye yönlendiren tüm Siyah yanıltıcılar da aynı derecede suçludur. Bu durum, Demokrat Parti’ye bağlı STK’lar içindeki BIPOC yanlış yönlendiricileri için de geçerlidir.

Trump’a Karşı Birleşik Cephe Direnişi ve Bağımsız Bir İşçi Sınıfı Partisi İnşa Etmek

On yıllardır görülmemiş bir grev dalgasının gösterdiği işçiler arasındaki yeni militanlık bize, emeğin işyerlerinde ve kamusal meydanlarda topluluk aktivist gruplarıyla yan yana bağımsız eylemde bulunması ve yerel düzeyden başlayarak siyasi arenaya kendi adına katılması için açık kapılar olduğunu söylüyor.

Bu nedenle önümüzdeki yılın başında, işçilerin ve BIPOC’un acil taleplerini – Trump göreve gelir gelmez ayaklar altına alacağı talep ve hakları – desteklemek üzere mücadeleyi örgütlemek üzere ülke çapında emek ve toplum meclislerinin toplanmasını öneriyoruz.

Faşizmin rüzgarına kapılamayız. En acil olarak, sendikaları (özellikle AFL-CIO ve Change to Win) ve BIPOC örgütlerini, Trump’ın göçmenlere yönelik toplu sınır dışı etme planını, grevci işçilere yönelik saldırıları ve Filistin’deki soykırıma direnen öğrencilere ve işçilere yönelik tüm gerici saldırıları durdurmak için göreve başlama gününde ve sonrasında kitlesel seferberlikler, yürüyüşler ve grevler düzenlemeye çağırıyoruz. Emek, Trump’ı durdurabilecek tek toplumsal güçtür.

Ayrıca, faşizme karşı bu birleşik cephe eylemleri kapsamında, Demokratlar ve Cumhuriyetçilerden net bir kopuşu teşvik etmek isteyen ve ezilenlerin sendikalarında ve topluluklarında kök salmış kitlesel bir bağımsız işçi sınıfı partisinin oluşumunu destekleyen herkese açık olan emek ve topluluk meclislerinin oluşturulması çağrısında bulunuyoruz. Bu tür hareketler arası meclisler veya koalisyonlar daha sonra yerel seçimler (okul kurulları, belediye meclisleri, vb.) için bu meclislere karşı sorumlu adayları demokratik olarak seçecek ve bağımsız bir işçi sınıfı siyasi programını teşvik ederken aynı zamanda seçim arenasının sağladığı platformu işyerlerimizde, okullarımızda ve topluluklarımızda faşizme karşı kitlesel seferberlikleri derinleştirmek için kullanacaktır.

Ancak bu şekilde, aşağıdan yukarıya, sermayenin ikiz partilerini yenilgiye uğratabilecek ve insanlığın ve gezegenin karşı karşıya olduğu varoluşsal krizi ele alma sürecini başlatabilecek yeni bir kitlesel bağımsız işçi sınıfı partisinin yapı taşlarını oluşturmaya başlayabiliriz.

Demokrat Parti, barışı, ırksal ve toplumsal cinsiyet eşitliğini, iklim adaletini ve ekonomik güvenliği inşa etmek yerine kapitalist sınıfın emirlerini yerine getirdiğini, Filistin’de şu anda insanlığı yok eden bir nükleer savaşa dönüşebilecek bölgesel bir çatışmaya dönüşen korkunç bir soykırımı bile finanse edecek kadar ileri giderek kanıtlamıştır.

Demokrat Parti, faşizmi mümkün kılan siyasi iklimi mümkün kılan işçi karşıtı politikalarıyla Trump’ın kazanmasına izin verdi. Yeni Trump yönetiminin tehlikeli, hatta faşizan hedeflerini yenmek istiyorsak, düşmanlarımızı desteklemeyi bırakmalı ve bizi temsil eden bir parti inşa etmeliyiz.

Socialist Organizer’ın yukarıda özetlediği stratejiyi destekleyen bir örgüt olan Bağımsız Parti için Emek ve Topluluk’u (LCIP) kurmak için lütfen bize katılın.

Aynı derecede önemli olarak, ileriye giden yolun, toplumun zenginliğini toplumdaki tüm değeri yaratanların, yani işçilerin demokratik kontrolüne veren, işçi sınıfı tarafından ve işçi sınıfı için sosyalist bir devrim gerektirdiğini belirtiyoruz. Bu amaçla sizi, 40’tan fazla ülkede militanları bulunan devrimci bir uluslararası örgüt olan Dördüncü Enternasyonal’in Yeniden Kurulması için Örgütlenme Komitesi’nin ABD şubesi olan Socialist Organizer’a katılmaya davet ediyoruz.

Sizden haber almayı, açıklamamız üzerine düşüncelerinizi duymayı dört gözle bekliyoruz. Ayrıca sizi çalışma gruplarımıza ve forumlarımıza katılarak Sosyalist Örgütçü’ye katılmak için adım atmaya teşvik ediyoruz.

Kaliforniya’daki Demokrat merkezlerde seçime katılım oranları dibe vurdu

— Bradley Wiedmaier

Demokrat merkezlerde başkanlık seçimlerine normal katılım oranı oyların %80’i civarında seyretmektedir. 5 Kasım 2024 seçimlerine katılım kayıtlara geçen en kötü katılım oranına ulaşmıştır, neredeyse rekor kırılmıştır. Oakland Alameda County – %24,3; San Francisco City & County – %45,1; Sacramento – %35,0; San Jose Santa Clara County – %44,7; Los Angeles – %46,9; ve hatta genellikle en yüksek Demokrat katılım oranına sahip olan San Francisco’nun Marin County banliyölerinde bile katılım oranı sadece %45 olmuştur.
Seçmenlerin Demokrat merkezlerde sandığa gitmemesi, son birkaç seçim döneminde bir düzineden fazla eyalette kabul edilmiş olmasına rağmen eyalet çapında başarısız olan hapishane köleliğinin sona erdirilmesi (Önerge 6) de dahil olmak üzere bir dizi düzenlemenin yasalaşma olanağı bulamamasına yol açtı.

Bu rakamlar tüm seçim bölgeleri için geçerlidir, ancak daha sonra sayılan oy pusulalarının göreceli hacmiyle biraz değişebilir. Ancak yukarıda yazılmış olanlardan çok da farklı olmayacaklardır.
Demokratların bu çöküşü, katılımın %70’lerde olduğu Sierra Nevada ilçelerinde olduğu gibi Cumhuriyetçi merkezlerdeki yüksek katılımla tezat oluşturmaktadır.

Demokratların en tehlikeli aday karşısında daha az kötüyü seçmek yönünde seçmeni ikna etme konusundaki bu önemli başarısızlığı daha önce görülmemiş bir durumdur ve gerçek bir İşçi Sınıfı Siyasi Partisi alternatifi sunma çabasının ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir.

Halk Cephesi ve Eylem Komiteleri

— Lev Troçki1

“Halk Cephesi”, proletaryanın emperyalist burjuvaziyi temsil eden Radikal Parti ve aynı türden daha küçük başka süprüntülerle kurduğu ittifaktır. Bu ittifak parlamento zeminine kadar uzanır. Bütün zeminlerde kendi eylem özgürlüğünü koruyan Radikal Parti proletaryanınkini hoyratça sınırlar.

Radikal Parti parçalanma sürecindedir. Şöyle ki: Her yeni seçimde seçmenleri onu sağa ya da sola kayarak terkediyorlar. Buna karşılık Sosyalist ve Komünist partiler hakiki bir devrimci partinin yokluğunda güçleniyorlar. Emekçi kitlelerin genel eğilimi – buna küçük burjuva kitleler de dahildir – açıktır: sola kayıyorlar.

Kitleler oylarıyla olduğu kadar mücadeleleriyle de Radikal Partinin defterini dürmek istiyorlarsa da Halk Cephesinin şefleri onu kurtarmanın özlemindeler. “Sosyalist” bir programın temelinde işçi kitlelerinin güvenini kazanmış bulunan işçi partilerinin şefleri bu güvenin en parlak kısmını işçi kitlelerinin kesinlikle hiçbir güven duymadıkları Radikallere gönüllü olarak teslim ediyorlar.

Devamı
  1. Pierre Broue’nin derlediği “Le mouvement commnuniste en France, “Fransa’da Komünist Hareket” kitabından, Editions de Minuit, 1967, s.535-541. Fransız Troçkist örgütünün yayın organı “La Verite”de (Hakikat) 26 Kasım 1935 tarihinde yayınlanmış bu makalede Troçki, devrimci eylemi şöyle tanımlıyor: Devrimci eylem, “spontane gelişen süreçlerde devrimcilerin bilinçli müdahalesi olarak ele alınmalıdır”. Daha sonraları birçok kez ileri sürdüğü gibi, bu makalede öne çıkardığı Eylem Komiteleri şiarının devrimci partinin inşası konusunda hiçbir Fransız Troçkisti (Bolşevik-Leninist) tarafından anlaşılamadığının altını çizecekti. (Pierre Broue). Çünkü Troçki’ye göre hiçbiri devrimci parti inşasının diyalektik sürecini kavramamışlardı(çn). []