— POSI (Enternasyonalist Sosyalist İşçi Partisi, IV. Enternasyonal İspanya Seksiyonu) Sekretaryası
İşçilerle Halkların Hak ve Özgürlüklerini Yeniden Elde Etmelerinin Vakti Geldi
İşsizliğe, ücret kısıntılarına, geçici çalışmaya, kamu hizmetlerinin yıkımına maruz kalan geniş halk yığınları için gerçek bir hakaret anlamına gelen “Burbon” hanedanının yaşam tarzı ve “kraliyet” ailesinin bulaştığı yolsuzluk skandalları ve bu kısıntılara karşı ortak kazanımlarını ve ulusal haklarını savunan tüm halkların ve emekçilerin yoğun direnişi karşısında hükümdarlık rejimi uçurumun kenarına geldi.
Bu rejime öldürücü darbeyi ise Avrupa Parlamentosu seçim sonuçları vurdu. Seçimlerin sonucu kitlesel ölçekli oy kullanmama ve Franco’nun ölümünden bu yana süregelen hükümdarlık rejimini desteklemiş olan iki temel siyasi gücün (Franco’nun Halkçı Partisi ile İspanyol Sosyalist İşçi Partisi) çöküşü oldu.
Nihayet ülkemizin işçilerinin ve gençlerinin çoğunluğunun nefret ettiği Juan Carlos tahttan feragat etti. 39 yıllık saltanatı; bu ülkenin 6 milyon işçisinin işsizliğiyle, sosyal hizmetlerin, kamu hizmetlerinin, sağlığın ve eğitimin çökertilmesiyle olduğu kadar, başta Katalan halkı olmak üzere ülkenin bütün halklarının kendi geleceklerini belirleme haklarının sürekli onun tarafından reddedilmiş olmasıyla geçmiştir.
Washington, Brüksel ve bankalar hükümdarlık rejimini korumak için her türlü yola başvuruyorlar ama işçiler ve İspanya halkları için hükümdarlık ve diğer bütün kurumlar özgürlüğü ve kurtuluşu esir almış birer mengenedir.
Çalışma haklarının korunmasını isteyen madenciler, çalışmak için toprak isteyen gündelikçi tarım işçileri, iş isteyen gençler, yani halkın çoğunluğu için kurtuluş yolu; Burbon hanedanının, onların yargı sisteminin ve diktatörlük rejiminden miras kalan bütün devlet aygıtının yıkılmasından geçiyor. Bu hanedan ve onun devlet aygıtı sadece büyük kapitalistlerin, bankerlerin, büyük toprak sahiplerinin, Kilisenin ve Amerikan emperyalizminin çıkarlarını ve ayrıcalıklarını koruyor.
İşçilerin çoğunluğu var olan bütün siyasal ve sendikal örgütlerden, bu gerici ve kokuşmuş hükümete destek olmayı kesmelerini, başta “sosyal diyalog” olmak üzere onun bütün karşı-devrimci “reform”larına ve tabii kendisine son vermek için birleşik eyleme geçmelerini bekliyor ve talep ediyorlar. Yerel, bölgesel ya da genel hiçbir seçimi beklemeksizin Felipe Burbon’a (Kralın tahttan lehine feragat ettiği oğlu) zırnık koklatmamalarını (zaten onu kim seçti ki?) istiyorlar. Zira bir sonraki seçimlere kadar beklemek, Rajoy hükümetinin bize bugüne kadar verdiği zararları arttırması ve var olan sosyal kazanım ve haklarımızı yürürlüğe koymak istediği yeni bir dizi karşı-devrimci “reform” yasasıyla (yerel yönetim, mali, kürtaj yasağı, ifade özgürlüğünü engelleme, vs.) baskı altına alması demektir.
Franco tarafından tahta çıkartılmış kralın tahttan feragati, Franco’nun ölümünden sonra ve tabii 1978 yılından bu yana ihanete uğramış bütün özlemlerin ve karşılanmamış bütün taleplerin yeniden masaya getirilmesine imkân sunuyor.
Finans kapitalin talep ettiği sözde anayasal reform yeni bir kandırmacadan ibarettir: Her türlü baskı ve sömürünün önünü tıkayan yolun açılmasına imkân verecek halkların kendi kaderlerini belirlemeleri, haklarını hayata geçirmeleri üzerine temellenmiş bir kurucu meclis için yapılacak serbest seçimler aracılığıyla ifadesini bulacak halk iradesinin tecellisi için halkların kendi sözlerini söylemelerinin vakti gelmiştir.
Farklı eğilimlerden işçi militanları ve sorumluları 14 Haziran tarihinde Madrid’de gerçekleştirilecek bir ülkesel konferansta sosyal hakları için, halkların egemenliği ve kardeşliği için, saltanat rejimine ve gerici hükümete son vermek için, işçi ve halk güçlerinin birliği mücadelesinde güçlerini bir araya getirmeleri için toplantıya çağrılmışlardır. Bu toplantı için ülkenin dört bir yanından delegasyonlar oluşturalım.
2 Haziran 2014