8 Mayıs 1945’in bir de Cezayir’i vardı!

–Lucien Gauthier

 

8 Mayıs 1945. Fransa’nın kentlerinin bütün caddelerinde kurtuluş kutlamaları var. “Savaşın sonu, ölümlerin ve acıların sonu geldi” diye düşünülüyor. Direniş Ulusal Konseyi’nden (CNR) doğmuş yeni bir hükümet var şimdi: De Gaulle’cüleri, Fransız Sosyalist Partisi’ni ve Fransız Komünist Partisi’ni bir araya getiren bir koalisyon hükümeti. Aynı 8 Mayıs 1945 tarihinde Cezayir’de de gösteriler var.

Information Ouvriés, 352. sayı, 21-17 Mayıs 2015

Fotoğraflar, Information Ouvriés’nin 21-17 Mayıs 2015 tarihli 352. sayısından alınmıştır. (Fotoğrafları büyütmek için üzerine tıklayın.)

Cezayir’de, 8 Mayıs 1945 tarihinde, Mesali Hacı’nın Cezayir Halk Partisi’nin (PAA) çağrısı üzerine ülkenin bütün kentlerinde yüzbinlerin katılımıyla gösteriler yapılıyor. Pétain rejiminin Vichy hükümeti tarafından hapse atılmış bulunan Mesali Hacı’nın yeni “demokratik” hükümet tarafından da henüz serbest bırakılmamış olması nedeniyle muazzam kalabalıklar Hacı’nın özgürlüğü talebiyle yürüyorlar.

En büyük suç: Gösterilerde Cezayir bayrakları dalgalanıyor. General De Gaulle’ün başını çektiği “demokratik” ve “anti-faşist” Fransız hükümeti Cezayirlilerin ayaklanmasına karşı çıkıyor. SP yöneticileri Fransa’nın “birliği” için çağrı yaparlarken, FKP yöneticileri de PPA’yı “faşist” ve “Hitlerci Troçkistler” olarak suçluyorlardı. Setif’te, Gelma’da ve Herrata’da sömürgeci Fransız birlikleri halkın üzerine hedef gözetmeksizin ateş açtıklarında, bu birlikleri desteklemek için gönderilen uçakların kitleleri makinalı tüfeklerle taradıkları ve bombaladıkları katliamda çocuklar, kadınlar ve yaşlılardan oluşan 45 bin Cezayirli hayatını kaybetti. Aralarında gençler yoktu, çünkü o sıralar gençler Fransız ordusuna çağrılmışlardı ve Nazilere karşı savaşıyorlardı. Evlerine döndüklerinde, her biri ailelerinden bir ya da daha fazla can’ın öldürülmüş olduğunu göreceklerdi. Bu katliam Cezayir tarihinde bir dönüm noktası oldu, özellikle de “Demokratik” bir Fransa “Birliği” olasılığının hayalini kuranlar üzerinde. Artık on yıllardır Cezayir’in bağımsızlığı için savaşanlar, ülkede çoğunluğu bütünüyle ele geçirmiş durumdaydılar.mesali hacı

1920 yılında Fransa’ya ilk Cezayirli göçmen dalgası ulaştı. Aralarında Mesali Hacı’nın da yer aldığı bir grup Cezayirli Fransız işçi hareketiyle temasa geçerler. Bu temasta Fransız işçilerinin kendi hakları için yürüttükleri mücadelelerden esinlenerek Fransa’daki Cezayirlilerin haklarını korumak için bir örgüt kurarlar. İşte bu süreç, 1923-26 yılları arasında Kuzey Afrika Yıldızı’nın (ENA) ((ENA; önce Cezayir Halk Partisi (PPA), daha sonra Demokratik Hakların Zaferi için Hareket (MTLD) ve sonunda da Cezayir Ulusal Hareketi (MNA) adlarını alacaktır.)) doğmasına yol açar. O yıllarda ENA Fransız Komünist Partisi’yle sıkı ilişki içindedir, zira FKP o sıralar Cezayir’in bağımsızlığından yana bir tavır almaktadır.

Ancak SSCB’nin bürokratikleşmesi, Stalin’in zaferi ve Komünist Enternasyonal’in tektipleşmesinin bir sonucu olarak FKP eski tavrını değiştirecek ve Cezayir halkına bağımsızlık yerine Fransa ile “demokratik bir bütünleşme”ye girme çağrısı yapacaktır. Bu, ENA’yı faşist olarak niteleyen FKP ile ENA  arasındaki kesin kopuştur. Fransa’da ENA üzerindeki baskı artar, örgüt birkaç kez lağvedilir, yöneticileri hapse atılır. 1936 yılında ENA, Fransa’da Halk Cephesi’ni oluşturan örgütler arasındadır. Halk Cephesi hükümeti Cezayir’in bağımsızlığını reddettiğinde, bu tavır, ENA yöneticileri için mutlak bir hayal kırıklığı anlamına gelir. 1936 yılının ağustos ayında uzun mahpusluk ve sürgün yıllarından sonra ülkesine dönen Mesali Hacı binlerce Cezayirli tarafından coşkuyla karşılanır. Kuzey Afrika Yıldızı adına Cezayir Stadyumu’nda söz aldığında yerden bir miktar toprağı avucuna alarak kitleye şöyle seslenir: “Bu toprak bizimdir ve onu kimseye satmayacağız!” Bu sözler üzerine çılgınca alkışlanır. Cezayirliler bağımsızlık istiyorlar, Halk Cephesi vermeyi reddediyor.

Daha sonra 1937 yılında Halk Cephesi ENA’yı lağveder ve o da Cezayir Halk Partisi (PPA) adını alarak yeniden örgütlenmeye başlar. 1937 yılının ağustos ayında Mesali Hacı ile beş PPA yöneticisi tutuklanır. FKP’nin günlük yayın organı L’Humanité şu başlığı atar: “Cezayir’de altı Troçkist tutuklandı, Faşizmin uzantılarının tutuklanması!

Bu tarihten sonra birçok kez tutuklanan Mesali Hacı, çoğunlukla ya tutuklu kaldı, ya mahkum oldu ya da genel gözetim altında tutuldu. Fransız işçi hareketi içinde onun tek destekçileri, özellikle eğitim sektöründeki Troçkist ve Anarşist militanlar oldu.

8 Mayıs 1945’te Mesali Hacı’nın özgürlüğünü talep eden Cezayir halkı, aslında kendi kurtuluşunu ve bağımsızlığını talep ediyordu. De Gaulle’cülerle SP ve KP yöneticilerinin bu talebe verdikleri cevap sömürgeci şiddet oldu. Bu da temel bir kırılma noktasıydı. Nitekim bundan dokuz yıl sonra Cezayir’in ulusal bağımsızlığı için silahlı mücadele başladı ve bu mücadele 1962 yılında ülkenin bağımsızlığını Fransız sömürgecilerinin elinden söküp aldı. 1 milyon 500 bin Cezayirli kadın ve erkek özgür ve bağımsız Cezayir Cumhuriyetinin doğması için sömürgeci kurşunları karşısında canlarını verdiler.

ben muhammed