Kurucu Meclis için, işçi hükümeti mücadelesi yolunda bir sınıf partisi için,

Dördüncü Enternasyonal’in Yeniden Oluşumu için Örgütlenme Komitesi’nin (OCRFI) Fransa seksiyonu liderliği, 22-23 Ekim 2016 tarihlerinde Uluslararası Komünist Eğilim ile bir araya geldi. Dördüncü Enternasyonal’e katılma niyetiyle gerçekleşen toplantıda değerlendirmelerimiz siyasi durum ve görevlerimize odaklandı ve kabul edilen karar metninde Beşinci Cumhuriyet’in krizi ele alındı:

Bonapartist rejim, her şeyden önce devlet başkanının toplumsal sınıflar, siyasi oluşumlar ve toplumun tüm unsurları arasında temel bir rol oynamasına dayanmaktadır. Bu temel, bugün çökme aşamasına gelmiştir. Toplumun muazzam bir çoğunluğu tarafından reddedilen Devlet Başkanından, bugün kendi partisinin içindeki en sadık destekçileri bile vazgeçmektedir. (…) Devletin zirvesi, kendi temel kurumları içindeki ayaklanmanın ateşini söndürmekle uğraşmaktadır: Silahlı Kuvvetler (huzursuzluk içinde olduğu duyuldu), Yargı (Hollande’ın kitabında açıkça eleştirildi) ve Polis Kuvvetlerinin hali devletin kriz içinde olduğunu göstermektedir. (…)

Ancak rejim pamuk ipliğine bağlı da olsa hâlâ ayakta”, çünkü “hükümetin El Khomri reformundan geri adım atmasını sağlayan işçi örgütlerinin tepesindekiler, bu işçi karşıtı, demokrasi karşıtı despotik hükümeti alaşağı edecek güçleri bir araya getirme imkânına sahip olanlar, bunun yerine Avrupa Birliği ve Beşinci Cumhuriyet kurumlarının isteklerine olur vermeye devam ediyorlar. Geçmişin Stalinci geleneksel komünist partilerinden geriye kalanların ve bir dizi kendini Troçkist olarak tanımlayan ortayolcuların krizlerinin ortaya çıkardığı işçi önderlikleri, rejimi kurtarma operasyonlarında başrolü oynuyorlar. ‘Sol siyasi partiler’ arasında var olan bir eğilim, Başkanlık seçimlerinde ‘aşırı sağı engelleme’ kisvesi altında ‘sendikal örgütleri Beşinci Cumhuriyet’in kurumlarına entegre etme’ sürecinin pekişmesi için hareket ediyorlar. (…)

Ancak bu, sınıf hareketinin El Khomri reformuna karşı çıkarak tüm toplumsal ilişkileri etkilediği bir ortamda gerçekleşiyor. (…) Şu anki durum, daha önce olmadığı kadar sendikal liderliklerin yıkıcı girişimleri ve buna direnenler arasında bir kilitlenmeye yol açıyor.

Karar metni şöyle devam ediyor: “Marksist programla donanmış Dördüncü Enternasyonal’in görevi, Avrupa Birliği’nden kopmak, yani artık-değerin alıkonulmasına dayanan kapitalist sömürü sistemini ortadan kaldırmaktır. İşçi sınıfı örgütlerinin bağımsızlığını savunan her sınıf bileşeni, tüm gerekli siyasi sonuçları betimlemese dahi, önderliklerin korporatist entegrasyon eğilime karşı çıkarak, pratikte bu ayrışmaya katkı sağlamaktadır.” Ülke çapından 387 delelegeyi bir araya getiren ve çoğunluğu Troçkist olmayan 5392 militan tarafından (çev.- bugün bu sayı 12 bin militanı aşmış bulunuyor) desteklenen bu toplantının önemi de burada yatmaktadır. Bu, “konferansın burada sona ermemesi gerektiğini, sonuçlarının takip edilmesi gerektiğini” ortaya koyar.

Sınıf örgütlerinin bağımsızlığının savunulması ve Beşinci Cumhuriyet ve Avrupa Birliği’nden kopuşun siyasi mücadelesi birbirine bağlıdır. Her geçen gün Hollande’ın Devlet Başkanı olarak meşruiyetini yitirdiğini ortaya çıkarıyor. İşçi örgütlerinin bağımsızlığının savunulması Hollande Hükümeti ve onun politikalarına karşı demokrasi mücadelesinin ortak zeminidir. (…) Demokrasiye şekilden öte toplumsal içeriğini kazandıracak Kurucu Meclis çağrısı, milyonların hareketine yön verecektir.

Bağımsız Demokratik İşçi Partisi’nin (POID) Ulusal Federal Konseyi bu çerçevede gerçekleşecektir. Sosyalist Parti ön seçimleri, Melenchon’un yaptığı gibi tüm temsiliyet ve temsili demokrasi biçimlerini ortadan kaldırmaktadır. Bu saldırı tüm partilerin ve sendikaların varlığını hedef almaktadır. (…) Bizce, bugün her zamankinden daha gerekli olan, sınıf partisinin gerekliliğini savunmak, sınıf mücadelesine müdahil olmak ve işçilerin hükümeti için mücadele etmektir.