Barselona sokaklarında Frankocu Ulusal Muhafızların estirdiği terör AB’nin gerçek yüzüdür!

[Uluslararası İşçi Komitesi (UİK) üyesi Fransa Bağımsız Demokratik İşçi Partisi’nin (POID) Katalanya’daki gelişmeler üzerine açıklamasıdır.]

İspanyol Ulusal Muhafızları (Franco döneminden kalma Özel Polis Teşkilatı) koç başları kullanıp kapıları kırarak seçim sandıklarına müdahale ettiler ve barışçıl seçmenlerin ellerinden oy pusulalarını zorla aldılar; yüzlerce yurttaş, genç, yaşlı ve hatta çocuk saldırıya uğradılar, darbelere maruz kaldılar ve yaralandılar. 1 Ekim günü, Rajoy hükümetinin Katalan halkına karşı dizginlerinden boşalan şiddeti, bugünkü İspanyol monarşisi kurumlarının Frankocu diktatörlükten miras kalmış olduğu gerçeğine inanmak istemeyenlerin bile gözlerini açtı.

Frankocu monarşiyi ve Rajoy’u savunma konusunda bütün Avrupalı yöneticiler – Avrupa Birliği Brüksel Komisyonundakiler ve Macron’dan başlayarak Avrupa’nın neredeyse bütün hükümetlerinin başkanları- Kutsal İttifak oluşturmuş durumda. İşte olağan dönemlerde genel oy hakkının faziletlerinden dem vuran bu çevreler; Macron gibi Başkanlık seçimlerinin ilk turunda ancak yüzde 15 oy alarak seçilmiş olmayı meşru gibi göstermeye çalışanlar; tarihinde ilk kez oyunu kullanarak kendi iradesini ortaya koyma fırsatını eline geçiren Katalan halkını susturmak için her baskıyı uygulamayı mübah gördüklerini ilan ettiler.

Katalan halkının kendi geleceğini özgürce belirlemesi konusundaki bir oylamayı yasaklatmak Avrupa Birliği’nin gerçek yüzüdür.

On yıllardır Avrupa Birliği’nin demokrasi ve barış için bir savunma mevzii olduğunu ileri sürenlere karşı Avrupa’nın halkları ve emekçilerinin şunu söyleme hakları vardır: “1 Ekim günü Katalanya sokaklarında zincirlerinden boşalan baskının şiddeti Avrupa Birliği’nin gerçek yüzünü gözler önüne sermiyor mu?”

Bağımsız Demokratik İşçi Partisi (POID) için Avrupa’nın bütün halklarının ve emekçilerinin şu ortak talebi sonuna kadar haklıdır: Demokrasiye saygı duyulsun! Avrupa’nın bütün halklarının çıkarı aynıdır: Katalanya kendi geleceğini kendi belirleyebilmelidir! Macron’dan bu konuda arabuluculuk yapmasını isteyenlerle hiçbir ortak yanımız yoktur! Sanki Macron aslında açıkça Rajoy’u desteklemiyormuş gibi! Sanki Katalanya’nın kaderi Paris’te belirlenebilirmiş gibi!

Katalanya’da ortaya çıkan sorunu çözecek olan Macron’un ya da benzerlerinin arabuluculuğu olamaz. Demokrasiye saygı halkın kendi geleceğini özgürce belirlemesidir (ayrılmaya ya da ayrılmamaya karar vermesi de dahil).

Katalan halkının İspanyol devletinin diğer halklarıyla  ve bunun da ötesinde Avrupa’nın bütün halklarıyla birlikte kalmasını söyleyenlere emekçiler ve gençler şu haklı cevabı vermeliler: Evet, emekçilerin ve halkların özgür ve kardeşce birliği bir zorunluluktur; ama tam da bu yüzden, bu birlikteliğin özgür olabilmesi için birlikteliğin taraflarının birlikte yaşama ya da ayrı kalma konusunda da özgür olmaları gerekir. Özgür birliktelik dayatmayla gerçekleştirilemez.

Avrupa’nın bütün uluslarının ve halklarının özgür birlikteliğinin taraftarı olan partimiz POID, Katalanya’nın emekçilerine ve halkına karşı uygulanan her türlü baskıyı şiddetle protesto eder. Kendi geleceğini kendisinin belirlemesi konusunda Katalan halkıyla tam bir dayanışma içindedir.

Avrupa Birliği’nin kurumlarının Frankocu monarşiyle aynı cephede yer almasının ve Katalan halkının kendi kaderine kendisinin karar vermesine karşı çıkmasının şaşırtıcı hiçbir yanı yoktur. Çünkü AB kurumları kapitalistlerin ve spekülatörlerin kendilerini savunma araçlarıdır.

Katalan halkının kendi kaderini tayin etmesine karşı çıkanlar sözde taraftarı oldukları demokrasiyi hiçe sayanlardır. Herkes şunun bilincinde olmalıdır: Bugün Katalan halkını kopuşa ve bağımsızlığa sürükleyenler ona karşı bu baskıyı uygulayanlardır. Buna karşı, gerek İspanyol devleti halklarıyla emekçilerinin özgür birlikteliğini, gerekse tüm Avrupa’da halkların ve emekçilerin özgür birliğini sağlayacak olan ve dolayısıyla onların birlikte yaşayıp yaşamamaya özgürce karar vermeleri hakkına imkan verecek olan halkların kendi kaderlerini kendilerinin tayini hakkıdır.

*Katalanya halkına ve bütün halklara baskıya son!

* Katalan halkı için tercih özgürlüğü!

* Frankocu monarşinin kurumlarıyla, AB ile ve Fransa’da V. Cumhuriyet ile kesin kopuş!

 

(3 Ekim 2017, 11:00)

HİNDİSTAN: Maruti işçilerinin ve sendikacılarının hepsinin serbest bırakılması mücadelesinde ilk kazanım

Haryana Yüksek Mahkemesi, Sulh Mahkemesi tarafından beş yıl hapis cezasına çarptırılan ve hapiste olan dört Maruti işçisinin salıverilmesine karar verdi. 13 yıl ceza almış olan mağdurlar halen hapisteler. Onların da yakında duruşmaları yapılacak. 12 Temmuz günü Maruti Suzuki İşçileri Sendikası (MSWU) adına yoldaş Ramniwas Kush tarafından gönderilmiş olan rapor şöyle:

“Maruti Manesar fabrikasında 18 Temmuz 2012 tarihinde yaşanmış olan olaydan 4 yıl 8 ay sonra Gurgaon Sulh Mahkemesi 17 işçiyle ilgili hüküm vermişti. Bu 17 işçiden 13’üne ömür boyu hapis cezası verildi. 4 işçiye ise beş yıl hapis cezaları verildi. Bugün 12 Temmuz 2017 tarihinde Punjab ve Haryana Yüksek Mahkemesi dört yoldaşımızı, Pradeep Gujar’ı1, Iqbal, Jogendra ve Ramsabd Maurya’yı salıverdi. Mücadelemiz sokaklarda olduğu kadar mahkemelerde de devam ediyor. Bu mücadelemizde bize destek olmuş olan herkese teşekkür ediyoruz. Bu mücadele her birinizden aldığımız destek sayesinde halen devam ediyor ve bu dayanışma bize güç kattı. Bu dayanışmanın ve desteğin süreceğine, bu destekten aldığımız ilhamla yolumuzda ilerleyeceğimize inanıyoruz. 18 Temmuz tarihinde bu çilemiz beş yılını doldurmuş olacak. Bu tarihi tüm gücümüzle bir direniş günü olarak örgütleyeceğiz. Bu amaçla herkesi 18 Temmuz tarihinde öğleden sonra 4’te Gurgaon’da Rajiv Chowk’ta toplanmaya çağırıyoruz.”

Bu olay bir ilk kazanımdı; Maruti işçilerinin, onların derhal salıverilmelerini talep eden hukukçuların, Hindistan’dan ve tüm dünyadan çok sayıdaki işçi sınıfı örgütleri ile militanlarının muazzam çabalarının ilk sonucudur.

Bu ilk adım ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış olan 13 Maruti işçisinin de derhal salıverilmesi yönünde bize güç veren bir dayanak!

Savaşa, Sömürüye karşı İşçi Enternasyonali için Uluslararası İşçi Komitesi (IWC) adına, 18 Temmuz Gurgaon işçileri eylemine kardeşçe selamlarımızı gönderiyoruz!

13 Maruti işçisini derhal serbest bırakın!
Sendikalaşma hakkına ve grev hakkına saygı gösterin!

13 Temmuz 2017

IWC adına Nambiath VASUDEVAN ve Daniel GLUCKSTEIN

  1. Bir MSWU militanı olan yoldaş **Pradeep Gujar**, Savaşa, Sömürüye ve Güvencesiz Çalışmaya Karşı Mumbay Dünya Konferansı’na (18-20 Kasım 2016) katıldı. Konferansa seslenen Gujar tüm dünyadan işçi militanlarına ağır baskıyla karşı karşıya olan Maruti işçilerini savunmaları çağrısını yaptı. []